Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2015 Cuma

Fare bakışı

Aşırı küçümsenmiş şirin hayvan farenin bakışını fark etmek, bir vahiy, bir aydınlanma gibiydi. 

Ters yönden gelen 50'li yaşlardaki adamın yüzündeki fare bakışında "beni farket" yazıyordu. 

Her gün farklı durumlarda görüyoruz bunu. Bu gece bir şoförün yüzündeydi fare bakışı. 

Vücut yapısı itibariyle farenin omzu başını bir miktar gizler gibidir. Ultraviole ışığı da gördükleri için olsa gerek, ya da belki de genelde sadece tek gözünü gördüğümüzden, nereye odaklandığını anlamayız farenin. 

Bizim tür, insan da bu tarz bir bakış geliştirmiş. Yanlış birşey yaptığında, ve bundan gurur duymuyorken, ama saklayamayacağı da kesin olduğu için fare bakışını takınıyor. Seni görüyor, kafası senle meşgul ama sana bakmıyor. Şu mesajların hepsini aynı anda veriyor:
- Hatalıyım
- Saklanacak veya inkar edilecek bir durum yok
- Ama üzerime gelirsen de ters davranacağım 
- Son olarak ve en can alıcı tarafı: ters davranabilirim çünkü herkes yapıyor. 

Eminim fare bu tarz bakarken bu kadar sinsi düşünceler içinde değil. Böylesi sinsilikler sadece iyi eğitimle edinilir. Ama bizim tür bu bakışı ya içgüdüsel biliyor ya da çok erken öğreniyor. "İkimiz de durumun farkındayız, işleri tırmandırmadan idare edelim" mantığı çok sık karşılık buluyor. Karşılık bulduğu için de yaygınlaşıyor. 

Şoför ters yöne girerken, satıcı malının hatasını kapatmaya çalışırken, öğretmen bilmiyorum demek yerine bir cevap uydururken, eşinin sorusundan kaytarmaya çalışırken, (siyasiler fare bakışı atmıyor, onların prompterleri var) gammazcı olmamak adına bir pisliği açığa çıkarmazken, iki kişinin de farkında olduğu bir yalanı karşılıklı biraz daha yaşamak isterken sinsi fare bakışını yarı isteyerek yarı istemeyerek takınıyoruz. Farkedildiğimizi bilerek ya da farkedilmek isteyerek. Belki de "bak ben de senin gibi saçma hataları olan biriyim, beni kabul et" der gibi. 

Toplum baskısına boyun eğmiş insanların (ki bazılarımız  her konuda, hepimiz bazı konularda boyun eğiyoruz) samimiyetsizlik ve içi dışı bir olamama durumunu böyle dışa vuruyoruz. Ve herkes de bunun farkında...

Hepinize süper günler,
Cihan