Bu Blogda Ara

26 Şubat 2014 Çarşamba

Kerem Ali

2024 baharında 8 milyar olması beklenen dünya nüfusuna bizim Aslı'nın oğlu Kerem Ali katıldı.100 milyar beyin hücresiyle her gün doğan 360 000 çocuktan bir tanesi; annesinin ve babasının hayatının merkezine oturdu. O hayatları kökünden ve tamamen değiştirecek.

Onun ve benim çocukların yaşadığı ülkede özellikle geçtiğimiz yazdan beri Cumhuriyet tarihinin en kuvvetli sivil dalgalanmalarından biri yaşanıyor. Hele 17 Aralık'tan sonra neredeyse her gün 9 şiddetinde deprem etkisi yapabilecek iddialarla gece gündüz pattadanak karşılaşabiliyoruz.

"Uzun adam yapmaz kesinlikle" diyenler var. "Her iktidar yapıyordu", "aralarından bazıları yapıyorsa da, gelmiş geçmiş en temiz iktidar bu iktidardır" diyenler çok. Kefil olur musun temiz olduklarına deseniz, çok az kişi çıkar. Ama bu 11-12 yıllık dönemde insanlar, bizzat bu iktidar ve yargıda etkin gruplarca "kimse dokunulmaz değildir", "bırakalım yargıda ak koyun kara koyun belli olsun" dendiği için; o da etki etmezse "darbeci misin?", "terörist misin?" diye tehdit edildiği için devletin kadife eldivenli demir yumruğuna, kendi ya da önemsediği insanların yanaklarını uzatmak zorunluluğunu hissetti. O yüzden 17 Aralık'tan beri yapılan yargısız infazlarda ve topyekun karalamalarda artık ne masumiyet karinesini hatırlatıyor ne de yargının -karar vermesi bir kenara- konuyu soruşturmasını bekliyor. Astığını asıyor, kestiğini kesiyor.

İktidarın içinde temiz insanlar olduğuna inanıyorum ve onların hayatının çok zor olduğunu düşünüyorum. İktidarın içinde ve etrafında kuvvetli bir çıkar çevresi olduğuna, ve bunların çok güçlü bir o kadar da bencil ve kirli olduğuna neredeyse eminim. Başbakan ve oğlunun konuşmasının montaj olmadığına inanıyorum. İşlerin daha çirkinleşeceğini, iddiaların ve verilerin daha iğrençleşeceğini hissediyorum. Ama bunların hiçbirisi beni korkutmuyor.

Kerem Ali'nin büyüdüğü ülkede birbirini dengeleyecek kuvvetlerin kurulamamış olması, bağımsız yargı yolunda alınmış küçük mesafelerin misliyle verilecek olması, adalete inancın zayıflayıp, güce tapmanın/sığınmanın yaygınlaşması beni kendi adıma olmasa da çocuklar adına endişelendiriyor. Hatta korkutuyor. Çok saygı duyduğum bir ağabeyin bugün hatırlattığı gibi "cahilden değil, cahil olduğunun farkında olmayan yarı cahilden" korkuyorum.

Tek güvendiğim, Kerem Ali gibi 100 milyar beyin hücresiyle doğmuş olan o binlerce bebeğin, bizlerden ve daha önceki nesillerden çok daha fazla uyarıcıyla gelişen beyinleri.

Hepinize süper günler,
Cihan

1 yorum:

  1. Her şeye rağmen umutlu olduğuna memnun oldum yavrum. O umudu evlatlarında da yeşerteceğine inanıyorum <3

    YanıtlaSil