Bu Blogda Ara

5 Kasım 2013 Salı

Corpus Callosum

Türbanı olduğu için meclise giremeyen veya hakim olamayan bir kadının haklarını savunmak insanlık gereği. O kadın sadece kafasındaki bez parçası yüzünden istediğini yapamıyor. Duygusal yanımızın bunu kabul etmesi mümkün değil. 

Küçük çocukların kadın yerine konulup başörtüsüne zorlanması en basitinden (çocuk da istemiyorsa) mantıksız. Zararı faydasından fazla. 

Marmaray bozuldu diye sevinmek saçma. Gemi batsın da kaptandan kurtulalım demekten farksız!

29 Ekim'de açalım da nasıl açarsak açalım demek duygusal. "Cumhuriyete asıl hizmeti laikler değil biz veririz" kavgası, intikamcı zihniyetin kurtulamadığı takıntılarını su yüzüne çıkarıyor. İnatlaşmanın hep iki tarafı var. 

Daha özgür, refah düzeyi daha yüksek, daha bütün bir toplum isteyen herkes kendi tarafındaki saçmalıkları eleştirmeli acımadan. 

Mehmet Altan bizim mecliste başörtüsü özgürleştiği gün 30 milyar ışık yılı uzakta bir galaksinin keşfedildiğini hatırlatmış (evren 13.8 milyar yaşında!!). 

Bulunduğumuz coğrafyada çok kötü durumda sayılmayız. Ama acaba bulunabileceğimiz noktanın ne kadar gerisindeyiz?

Çocuklarımı daha iyi anlayabilemek için okuduğum bir kitapta (The Whole Brain- Siegel, Bryson) bu sorunun cevabı vardı: Beynimizi duygularımızı temsil eden sağ beyin ve mantığımızı temsil eden sol beyin olarak düşünürsek Corpus Callosum'un beynimizin bu biribiriyle sürekli mücadele eden taraflarının arasında köprü kurduğunu söylüyorlar. Bu köprü kurulmasa da bir şekilde hayatta kalabilirsiniz. Ama o köprüyü hem beyninizde hem de toplumunuzda kurabilirseniz o zaman gerçekten sağlıklı olur ve hedeflediğiniz noktalara çok daha çabuk ve rahat ulaşırsınız. 

Hepinize süper günler,
Cihan


2 yorum:

  1. Mehmet Altan'ın astronomi bilgisine şapka çıkardım :)

    YanıtlaSil
  2. Valla ne diyeyim oğlum: Çok haklısın da beyinlerde o köprüler kurulmasın diye gayret gösteren bir grup var işte! Buna karşılık, senin yazın ise bu köprünün kurulmasında bir destek olabilir <3

    YanıtlaSil