Bu Blogda Ara

11 Ekim 2015 Pazar

Bir çocuk adı olarak Barış

Dans gecelerine gittiğim zamanlarda merhabam vardı, çok tanımazdım. Çok iyi dans eder ve hep gülümserdi. Jimnastik de yapardı. Çocuklara da sevdirmek için uğraşıyordu. Kobani'deki çocuklara jimnastik eşyaları ulaştıracak, yeni Koray'lara yardım edecekti. Suruç'ta bomba patladı, yaralandı. Ameliyat üzerine ameliyat oluyor, düzelecek. Ters salto atamayacak belki ama parende atacak eminim. O ben olabilirdim.

Polislik mesleğini yapıyor, çocukken hoşuna giden mesleği belki. Ve belki de olmaması gereken bağlantıları var ya da yok. Belki işkence yaptı, belki de iftiraya uğradı. Ama neticede sistemin ona verdiği işi yapıyor. Kafasına kurşun yedi uyurken, o sen olabilirdin.

Başka biri belki azılı PKK militanıydı. Belki Kürt sanatçıydı. İnfaz edildi, yargılanmadan ve hukukumuzda olmayan şekilde. Ölmesi rahatlatmadı 20'li yaşlarında canavarları. Arabanın arkasına bağladılar, küfürler ederek sürüklediler yollarda. O da yetmedi, çekip yayınladılar. Eski sevgilisi, kardeşi belki anası o görüntüleri gördü. "Ben olsaydım onun yerinde sürüklenen keşke" dedi. Onlar siz olabilirdiniz.

Gazeteci, Gezi olaylarında penguen yayınlayan kanalın programından çıkıp gecenin bir vakti evine ulaşmanın keyfini yaşayacakken, kendine "vatansever" diyen birileri çıkıp darp ediyor. Küfür değil bildiğin tekme tokat. O ben olabilirdim.

Baba oğul barış mitingine gitmeye karar verdiler. Ortalık karışık, ama buralarda olmaz o işler dediler. "Amerika değiliz ki biz gelip uçak patlatsın biri suratımıza" dediler. Annesi babasının yanından ayrılmamasını tembih etti. "Belki polis gaz sıkar ama Ankara'nın göbeğinde başka bir şeye cesaret edemezler" diye avuttu kendini. Hava soğuk değildi pek ama fanilayla hırkayı giymeden gitmesine izin vermedi kuzusunun. Parçalara ayrıldılar, çok iyi bilse de herkes ölü yıkamayı, onları yıkayamayacaklar. Sen ve yavrun olabilirdiniz.

Yüzlerle insan ölüyor aylardır, yüzü o günde öldü. Binlerce sakat kalan, kör olan, sağır olan, kolu kopan, bacağı parçalanan oldu. Hepsi bizdik.

Bizim seçtiğimiz, bizim maaşını verdiğimiz ve saygıda kusur etmediğimiz, saygısızlıklarını hoşgördüklerimiz, bunu yapanı değil, yaptıranı bulacak, bağımsız yargıya teslim edecek, cezasının infaz edecek. Sonra kaldığı yerden ülkede tüm insanların huzur içinde yaşaması için gerekenleri yapacak. Beklenti buyken, "güvenlik zaafı yok" deniyorsa ben buna inanmak zorundayım. Demek ki hedeflenen güvenlik alınmış, olmasına izin verilen de olmuş.

Cihan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder