Bu Blogda Ara

29 Nisan 2013 Pazartesi

İfade Hataları

Çok sık ve yaygın yaptığımız bazı ifade hataları masum kelime bilmeme problemlerinden çıkıp iletişim sorunlarına, zıtlaşma ve tartışmalara ve hatta daha ilerilere gidiyor. Söylediğimiz lafla kastımızın farklı olduğunun da ayırdında olmadığımız için, kırma/kırılma noktasına nereden geldiğimizi de anlamıyoruz (ne yazık ki çoğu zaman umurumuzda da olmuyor).

Mesela çok tartışmanın kıvılcımını "bunu tartışmayalım" veya "bu konuyu sonra konuşalım" ifadesi alevlendirebiliyor. Çünkü bir konuyu tartışmak istemiyorsanız bunun bir çok yolu varken (mesela susmak) son sözü söylemiş olmak için "bunu tartışmayalım" demeyi seçmek bazen karşınızdakine "saçmalıyorsun" yahut "bu konu aslında benim için çok önemli değil" veya "sus artık" anlamına daha yakın. "Dürüstçe tartışmak istemediğimi söyledim" diyerek de sıyrılacağınızı düşünmeyin. Amacın bu olmadığını kendimden biliyorum. Şahsen "tartışmayalım" sözünü en çok söyleyecek bir şey bulamadığımda ve köşeye sıkıştığımda kullanırım.

Bir komşum bana "çok gürültücüsünüz ama çocuklar ufak olduğu için bir şey demiyorum" dedi. Gerçekten de ne güzel "demedi". "Ben senin yaptıklarını hiç yüzüne vuruyor muyum?". Evet vurdun bile. Bir şeyi söylemenin bir sürü yolu olabilir ama söylememenin tek yolu var o da söylememek.
"'Ayran içki değil içecektir'e girmiyorum bile" manasında bir cümlesi var çok ünlü bir köşe yazarının. Ben giriyorum, alkol içermeyen içeceğe içki demek yanlış.

Bir de çok sık söylenen "inanca saygı" meselesi var. TDK sözlüğü dahil kutsal sayılan kavramlara saygıdan bahsediliyor. Ama birinin kutsal saydığı öbürü için haram, şarap gibi. Yahut tek tanrıya inanan birinin putlara tapınana saygı göstermesi ne demektir? Tolerans gösterilebilir ancak. İneğe tapan arkadaşıma bu vasfından dolayı saygı duymuyorum, "kendisi bilir" diyerek bu konuda ona sataşmamak yapabileceğimin en iyisi. Ama saygı biraz daha kuvvetli bir kavram.

Hepinize süper günler,
Cihan

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder