Bu Blogda Ara

14 Mayıs 2013 Salı

Ana mesele

Yurt dışına gidip dönenler ellerine gazete aldıklarında içlerinin karardığından yakındığı zaman biraz abarttıklarını düşünürdüm. İki üç gündür ise "gazeteyi görünce yurt dışına geri döndü" deseler şaşırmam. 

40 insandı bugün 50 oldu diyorlar. Anneler gününde onlarca anne ölmüş olmayı diledi "kara haber"i duymaktansa. "Sizi futbolla uyutuyorlar, ülkede terör canlar alıyor" dediler. Futbolda da canlar gitti. 20 yaşında çocuk bıçaklandı 40 küsur yaşındaki bir başkası kalbine yenildi. Birbirinin üzerine binen dalgalar gibi öfke dalgaları üst üste biniyor. Tsunami gücüne erişmesi için de ortam uygun gibi. 

Başbakan mı suçlu, hükumet mi, silah satanlar mı, PKK mı, Esad mı?  Taraftar öldü, Aziz Yıldırım mı suçlu, Ünal Aysal mı, polis mi? Hemen bir sorumlu bulup ceza kesme ihtiyacındayız. Artık acımızı, şaşkınlığımızı şüphemizi öfkemiz üzerinden yaşıyoruz. 

Belki de bu yüzden nesiller sürüyor acılarımız. Belki de bu yüzden Rakel Dink'in sözü yankılanıyor. Tahterevallide gülerek sallanan veya kumda kardeş kardeş oynayan iki minik çocuğum gibi çocuklardan, holiganlar, intihar bombacıları, otoriter liderler ve cellatlar yapıyoruz. Sonra da diyoruz ki bunların kökünü nasıl kazısak?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder